19 Ocak 2011 Çarşamba

Ekonomiservisi.com için SEO fikirleri

Eski genel yayın yönetmenimin ricasıyla, birçoklarının Gürcistan'da uğradığı saldırı ile hatırlayacağı Hilmi Hacaloğlu'nun internet sitesi ekonomiservisi.com için öncelik olarak gördüğüm arama motoru optimizasyonu iyileştirmeleri belirledim.

İlk olarak link yapısına baktım. Önerilen şekilde kelimelerden oluşan adresler tercih edilmişti. Türkçe karakter problemini çözmek için ise kimi harflerin yer almamasını tercih etmişler. Türkçe'deki benzerlerini kullanmak daha iyi bir çözüm olabilirdi.

Ancak adreslerde şöyle bir yük taşıyorlar; her sayfanın adresinde /index.php ibaresi yer alıyor. Halbuki bunun pratikte hiçbir faydası yok. Tam tersine taksim / işaretini mümkün olduğunca kıt kullanmak şart. Zira Google linklerdeki 4. taksim işaretinden sonra yorulup indekslemeyi bırakabiliyor. Örneğin şu linkte http://ekonomiservisi.com/index.php/is-hayati/emek-duenyasi/4881-tuesadda-fuetuerizm-ruezgar fazla sayıda var.


Navigasyonda yer alan Gündem - Finans - Politika - Dünya gibi sekmelerin her birine 2-3 satırlık o sekmenin içeriğini anlatan ancak asıl amacı anahtar kelimeleri öne çıkarmak olan bir yazı eklenebilir.

Örneğin Finans sekmesine tıklandığında açılan sayfada; Finans bölümünde dövizdeki değişimleri, pariteleri, ekonomi piyasalarında haftalık öngörüleri öğrenebilirsiniz. Bu sayede sayfayı yukarıdan aşağıya tarayan Google'ın eşleştirme yapması daha kolay olacaktır.

Link building göz ardı edilmemeli

Emek verilerek hazırlandığı belli olan yazıların ise yalın içerik oluşturmaktan başka hiçbir SEO işlevi yok. Halbuki yazılara özel etiket oluşturmak, her yazıda içeriğe uygun link building yapmak çok önemli. PageRank ve sitenin doğru kategorilerde indekslenmesi açısından bu çalışmaların en azından bundan sonra yapılması gerekiyor.

Yazı içinde verilen linklerin 2 amacı olabilir. İlki benzer konularda site yazarlarının fikirlerini okutmak. Yani iç trafiği sağlayarak sitede geçirilen süreyi ve kişi başına gösterilen sayfayı artırmak. İkincisi ise link alışverişi ile ekonomiservisi.com'un bir haber sitesi olduğuna vurgu yapmak.

Küçük bir Google Analytics çalışması da siteye sanılandan fazla değer katabilir. Kullanıcıların en çok hangi aramalarla siteye ulaştıkları takip edilerek bu etiketlerin üzerine gidilebilir.Bu çalışma sitede hangi anahtar sözcüklerin zayıf kaldığına dair de ipuçları verecektir.

Son olarak her türlü site için önerebileceğimiz site haritası (sitemap) oluşturulması var. Google arama motorunu yönlendiren site haritaları tüm içeriğin eksiksiz olarak arama sonuçlarında yer almasına yardımcı oluyor.

Motovale için iş geliştirme fikirleri (3. kısım)

Şans eseri bu yazıya ulaştıysanız şaşırmamanız için şu yazıları da okumanızı tavsiye ederim. Eğer konuya zaten hakimseniz buyursunlar.

Motovale sadece reklamlarla değil ekibiyle de festival ve konser mekanlarında hazır bulunmalı. Çünkü insanlar eğlendikten ve keyifli vakit geçirdikten sonra trafiğe karşı daha da mesafeli oluyorlar. Üstelik konserde tüketilen içecekler kullanıcı sayısını da artıracaktır.

Alkollü İçkiler Yasası'nda Ocak 2011'de yapılan değişikliklerle içki firmalarının sponsorluk anlaşması yapması engellenmiş oldu. Dolayısıyla reklama yönelmeleri gerekecek. Motovale ile fikir birliği yapmak onlar için de güzel bir tanıtım olacaktır.

Festival, konser deyince artık akıllara Biletix geldiğinden, onlarla kurulacak bir ortaklığın benzersiz faydaları da var. Konser bileti satın alma aşamasında "Konserden sonra Motovale hizmeti ister misiniz?" demek sıcak satışa dönüşmese bile 'böyle bir şey varmış, aklımızda bulunsun' dedirtmeye yeter.

Galatasaray Lisesi mezunu olduğundan Emirhan'a (Şapoğlu) önerdiğim bir diğer mekan ise Galatasaray Cemiyeti oldu. Bizim camia böyle orijinal fikirlerin ilk müşterisi olmak üzere birbiriyle yarışır. Bundan faydalanmak gerek. Her ay düzenlenen devre yemeklerinin ardından, "aman Farukcuğum böyle kullanma, sana bir taksi çağıralım" diyen mezunlar ulaşılması gerekenler arasında.

Parlak fikir!

Motovale'nin son aşamasında, sürücülere güven arttıkça artık motosikletle insan taşımaya başlamak gerekir. Her ne kadar Türkiye'de 'trafikte motosiklet' bilinci henüz oturmadıysa da önümüzdeki yıllarda alınacak önlemlerle bu yolda gelişme kaydedilecektir.

Bu olgu kafalara yerleştikten sonra tüm ekibi gündüz saatlerinde işe götürüp, akşam işten getirmeye entegre etmek gerekiyor. Kısaca 'otomobilinizle günde 4 saatinizi trafikte kaybetmeyin'.

Tüm bu fikirlere rağmen Motovale aklınıza yatmadıysa bari otomobil sürerken dikkatli olun!

18 Ocak 2011 Salı

Motovale için iş geliştirme fikirleri (2. kısım)

Motovalenin ne olduğunu şurada, Motovale'nin parlak geleceğini şekillendirmek için aklıma gelen fikirlerimin ilk bölümünü ise şurada anlatmıştım. Şimdi bu fikirlere yenilerini ekliyorum.

Motovale için üniversiteler de hiç çekinilmeden girilecek mecralar arasında. Geliri ve dolayısıyla kendine ait arabası olma ihtimali fazla olduğundan ilk hedef özel üniversite öğrencileri olmalı. Bu üniversitelerin doğa ve hobi kulüpleri hedeflenmeli.

Tabii Facebook'un etkin olarak kullanılması da şart. Üniversite gruplarının tümüne ulaşmak, şehir efsanesi şeklinde, 'çaktırmadan' büyümek ancak bu şekilde olabilir. Üniversite öğrencilerine özel indirimler kısa vadede müşteri sayısını artıracaktır.

İnternette bence göz ardı edilen büyük bir grup anneler. Sadece hamilelik sürecindeki kadınlara (20-35 yaş) yönelik çalışmalara önem veriliyor. Halbuki UZMANTV deneyimimden çok net anladığım şu ki her kadın internete ilgi duyuyor.

Çalışan kadınlar zaten internet kullanımına aşina ve ihtiyaçları doğrultusunda hareket edebiliyor. Evdeki kadın ise zaman problemi olmadığından interneti öğrenme süresini de kısaltıyor. Motovale bu anneleri hedefleyen beklenmedik kampanyalarla ismini duyurabilir.

Hepimiz gençlik çağında 'aman oğlum dikkat et, aman kızım parasını ben vereyim taksiyle dön' gibi tamamen ebeveyn içgüdüsünden ortaya çıkmış önerileri duyduk.

Motovale işte bu noktada son derece güvenilir imajıyla ortaya çıkmalı. İsim bilinirliği arttığı zaman niş sitelerde yer alarak -ki bunlar hobi ve ev işleri kategorilerinde olabilir, doğru bir strateji oluşturabilirler.

Bitmedi. Motovale fikirlerim sürüyor.

Fotoğraf: Kıvanç Denizelli

Motovale için iş geliştirme fikirleri (1. kısım)

Motovale hakkında genel bilgiyi önceki yazımda vermiştim. Birbirini takip eden iki yazıda ise Motovale'nin kurucu ortaklarından Emirhan Şapoğlu ile de paylaştığım gelir modeli ve iş geliştirme fırsatlarını aktaracağım.

İlk aklıma gelen Yemeksepeti.com ile ortaklık yapıp hem tanınırlığı hem de müşteri sayısını artırmak. Dragons' Den programındaki tavrıyla Nevzat Aydın'ın, bu tip yeni projelere açık olduğunu söyleyebiliriz.

Yemeksepeti.com'a girişte 2 yöntem benim aklıma daha çok yattı. İlki belli fiyatın üzerindeki siparişleri için verilen hediyeler arasında yer almak. Bunun için hediye listesine müşteriye özel indirim önerisiyle girmek yeterli. Ayrıca 'sadece içki siparişi veren müşterilere göster' gibi bir filtreleme ile daha net bir hedefleme de yapılabilir.

Diğer bir yöntem ise alkollü içki siparişi veren müşterilerin ödeme sayfasına geldiğinde karşısına çıkacak olan 'Motovale hizmeti almak ister misiniz?' sorusu. Bu sayede insanların alkol aldığına dair algısını kuvvetlendirmek ve Motovale'yi kitlelere anlatmak mümkün olacaktır. Ev partisi gibi organizasyonlar için verilen siparişleri ise sıcak satışa dönüştürmek bile olanaklı.

Herkesin aklına gelen benim ikinci sırada geldi. 'Doğal müşterilerin' ayağına gitmek. Her türlü bar, kulüp ve meyhanenin müşterisi Motovale'nin ulaşmak istediği kitle. Ancak iş yeniliklere açık olmak, 'ben bu kafayla da araba kullanırım' diyenleri elemekse semtler konusunu iyi etüt etmek gerekiyor. Sanırım Beyoğlu, Boğaz kıyısı, Nişantaşı, Kadıköy ve Bağdat Caddesi bu noktada öne çıkıyor.

Motovale içki içtikten sonra değil, mekana girerken akılda olması gereken bir fayda. Çünkü keyiflenen kişi rezervasyon, telefon etme gibi aktiviteleri angarya olarak görmeye başlıyor.

Bu nedenle girişte tanıtıcı panolar olması, masalarda ve menülerde Motovale isminin geçmesi hatta anlaşılan yerlerde canlı performanslar sırasında Motovale'den bahsedilmesi çok etkili olacaktır. İndirim kelimesinin cezbedici fonksiyonu da bu tip mekanlarda artar.

Çözüm önerilerim devam ediyor...

Motovale nedir?

Galatasaray Lisesi'nden kardeşim olan Emirhan Şapoğlu ve ortağı Tunç Akdoğan'ın mükemmel fikirlerinden, asıl önemlisi iş geliştirme ve gelir modeli için yapmaları gerekenler hakkında naçizane önerilerimden bahsetmek istiyorum.

Motovale 2010 yılında ortaya çıkmış bir proje. Modern küfeci olarak adlandırabileceğimiz bir yöntemle sizi evinize sağ salim ulaştırmayı amaçlıyor. Tabii bunun karşılığında sizden 'bence önemsiz' sayılabilecek bir meblağ alarak.

Motovale projesinin ayrıntıları şöyle;

Tamamı en az 5 yıllık sürücülük deneyimine sahip, güvenli sürüş teknikleri konusunda özel eğitim almış bir sürücü kadrosuna sahipler. Siz eğlenmeye çıktığınızda ve içkili geçen bir akşamın sonunda direksiyona geçme riskini göze almayıp Motovale'yi arıyorsunuz.

'Gecenin kahramanı' Motovale çalışanlarından o an size en yakın olan tespit edilerek, bulunduğunuz yere yönlendiriliyor. Küçük motosikletleriyle çok kısa sürede bulunduğunuz mekana gelen sürücü motosikletini katlıyor ve bagajınıza yerleştiriyor. Üstteki kıyafetini çıkartarak takım elbisesi ile kalıyor ve direksiyonunuza geçiyor.

Sizi en güvenli şekilde, İstanbul'un herhangi bir yerindeki evinize ulaştıran Motovale çalışanı, daha sonra gecenin karanlığında kayboluyor. Aslında, sadece ihtiyacınız olduğu zamanda kullanmak üzere bir özel şoför tahsis etmiş oluyorsunuz.

Bu hizmetten faydalanabilmek için bir rezervasyon numarası mevcut; 530.823.66.86 Bu numaradan veya info@motovale.com adresine göndereceğiniz bir e-postayla rezervasyon yaptırabiliyorsunuz.

Peki Motovale nasıl kurtulacak?

İnternet aptallaştırmaz mı?

Öncelikle değerli akademisyen Ahmet İnsel'in 'İnternet aptallaştırır mı?' başlıklı yazısına göz gezdirmek gerekir. Sonralıkla bu yazıya neden katılmadığımı ifade etmek isterim.

Bence internetin hesap makinesinden hiçbir farkı yok. Eskiye nazaran çarpım tablosunu bilen kişi sayısı daha az (hatta birçoklarının bildiği üzere ABD'de sıfır). Ama bunun matematiği olumsuz yönde etkilediğini söylemek olanaksız. Bilakis hesap yapmaktansa problemi çözmeye daha fazla vakit ayırabiliyoruz.

İnternetin de faydası aynı temele dayanıyor. Misal bir anne bebeğinin her bir problemi için bilgi sahibi olmak zorunda değil, çünkü elinin altında 1 dakikadan kısa sürede ulaşabileceği bir kaynak var (hem de saat kavramından bağımsız), üstelik bu kaynağa sınırsız kez ulaşabiliyor.

Bilimsel araştırmalara gelince, artık özgünlük daha da önemli hale gelecek. Eskiden tezimizi Fransa'dan bulduğumuz bir tezin çevirisini sunarak verebiliyorken, şimdi bu kaynakların tümü herkese açık olacak. Yani orijinallik daha fazla para edecek.