16 Mart 2012 Cuma

Ayvalık'a taşınılır mı? Evet.

Bu bir hayalkırıklığı hikayesi. Öykü ve Özgür'ün kendini büyük şehirden kurtaramamasının, çarkın içinde çırpınmaya devam etmesinin hikayesi. Ama sadece ilk kısmı. Bir de ikinci kısmı var, sonraki yazıda. Asıl bir de üçüncü kısmı var ki, henüz yazılmadı. Bıkıp usanmadan yaptığım araştırmaların sonucunu aldığımızda, bu ülke artık yaşanmaz hale geldiğinde yazılacak.


Mayıs 2011'de UZMANTV'deki işimden ayrıldım ve bir süre iş aradım. Görüşmeler olumlu sonuçlanmayınca yeni tekliflere açık olmakla birlikte boş da oturmak istemediğimden eşimle birlikte bir şeyler yapmaya karar verdim.

Sayılarla, hesap kitapla, bilgisayarla arası olmayan SOFIE'de eşim ve ortağına yardım ederken anladım ki Öykü ile birlikte, sadece kendimize hesap vereceğimiz bir iş kurmak çok da zor değil. Öykü'nün ruhu benim beynim birleşince fark yaratırız diye düşündük.

Bunun ilk adımı olarak 'ofis yaşamı'nı çağrıştıran İstanbul'dan kurtulmamız gerektiğinde hemfikirdik. Aklımıza da ilk olarak benim 20 yıldır, ailecek ise 2 yıldır gittiğimiz Edremit Körfezi, Edremit Körfezi'nde ise Rumların mirasının en iyi korunduğu yer olarak düşündüğümüz Ayvalık geldi.

Ayvalık'ta yaşanır mı diye düşündüğümüzde bizi evet cevabına iten şunlar oldu;
  • 2010 yılında Edremit Havalimanı'na düzenli uçuşlar başladı, uçakla İstanbul 40 dakika. Özlersek, özlenirsek ulaşabiliriz.
  • Arabayla İstanbul 6, İzmir ise sadece 2 saat. 'Ah büyükşehir' dersek gidip gelmek çok kolay.
  • Yaz tatili özlemi çekmeyeceğiz, sezon güzel, deniz ayaklarımızın altında.
  • Rum evleri fotoğraflarda yıkık görünmüyor, eski birini alır renove ederiz.
  • Annemin Ören'de evi, kayınvalidemin ise Ayvalık'ta ev alma fikri var. Çocuk olsa onlar bakmaya yardımcı olur.
  • Özellikle iç turizmin hareketli olduğu, kuracağımız iş için alıcı/müşteri bulabileceğimiz bir yer.
  • Ege insanı iyi, Ege insanı yardımsever, Ege insanı misafirperver.
Peki neden taşınamadık, neden olmadı?
Şurada...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder