12 Mart 2012 Pazartesi

Dinledim: How SETI Works - Stuff You Should Know

Merhaba, bugün birçok kişinin gençlik hevesi olan SETI projesiyle ilgili Stuff You Should Know podcastinde öğrendiklerimi size aktarmaya çalışacağım. Are We Alone? (Yalnız mıyız?) ayı nedeniyle hazırlanan 1 Mart 2012 tarihli podcastin uzunluğu ise 38'28''.

How Stuff Works ekibinin hazırladığı podcastler için bu adresi ziyaret etmeniz yeterli. Uzun servis yolculuklarını, bitmek bilmeyen belediye otobüsü maceralarınızı çekilebilir kılacaklarından emin olabilirsiniz.

SETI nedir?

SETI yani Search for Extraterrestrial Intelligence (Dünya Dışı Zekaları Arama) projesi ile geniş kitlelerin tanışması Jodie Foster ve Matthew McConaughey'in başrollerini paylaştığı 1997 yapımı Contact (Temas) filmi ile oldu. Halbuki projenin ilk adımlarının atılması Nicola Tesla'ya, SETI olarak anılması ise 1959 yılına dek uzanıyor.

Cornell menşeili iki fizikçi, Giuseppi Cocconi ve Philip Morrison'ın Nature dergisinde yayınlanan ve yıldızlar arası iletişimde mikrodalgaların (fırın değil :) kullanılabileceğini öngören makaleleri birçoğumuzun ufkunu açmıştır. Önceden Amerikan hükümeti tarafından desteklenen proje artık özel fonlar ve bireysel yardımlar ile ilerliyor.

SETI kabaca, uzaydan elde edilen radyo sinyallerinin incelenerek, dalgalardaki belirgin farklılaşmaların yorumlanması olarak açıklanabilir.

Waterhole?

Waterhole elektromanyetik spektrumda yer alan en sessiz alanı temsil ediyor. 1420 ve 1666 megahertz arasında bulunan bu aralık 21 (hidrojene -H tekabül ediyor) ve 18 (hidroksite -OH tekabül ediyor) santimetre dalgaboylarını ifade ediyor ve bir arada kullanıldıkların H2O (su) sembolize ediyor. Waterhole ismi ilk olarak Bernard Oliver tarafından kullanılıyor. Bunun nedeni suyun dünya dışı varlıklar için de vazgeçilmez olduğunun düşünülmesi.

Biz neler yapıyoruz?

Peki biz insanoğulları sadece bekliyor muyuz? Elbette hayır. Her ne kadar eskisi kadar iletişime açık olmasak da, bizim yayınlarımızı takip edebileceği umuduyla dünya dışı varlıklara gönderdiğimiz mesajlarımız var. Bunların en önemlileri arasında Jerry Ehrman'ın öncülük ettiği yayınlar var. 15 Ağustos 1977'deki yayında radyo sinyalleri vasıtasıyla harfler ve sayılar uzaya gönderildi.

Yine 70'li yıllarda Güneş Sistemi, DNA yapısı ve hayati bileşenlerle ilgili bilgiler olası dostlarımızın hizmetine sunuldu.

SETI her ne kadar oldukça idealist bir proje olsa da, ne kadar yararlı olduğu her zaman tartışmaya açıktı. Amerikan hükümeti tarafından desteklendiği yıllarda devletin bu işin ne kadar içinde olması gerektiği ile ilgili eleştiriler bir yana, halen devam eden süreçte dünya dışı zekalara ulaşmanın ne kadar beklemeyi gerektirdiği  de merak konusu.

Yapılan en kaba hesaplar olası bir varlığın en az 100 ışık yılı uzaklıkta olduğunu ve bunun neticesinde kurulacak bir temasın en iyi ihtimalle 200 yıl sonra gerçekleşeceğini öngörüyor. Bence bu süre, yapılan birçok araştırmaya göre beklenmesi mümkün ve elzem bir süre, en iyi ihtimalle bile olsa.

SETI@Home

Devir internet ve iletişim devri olduğundan SETI projesinin de yalnız ilerlemesi, takipçilerinden destel almaması düşünülemezdi. Bu nedenle Berkeley Üniversitesi'nin başını çektiği evde SETI projesi David Gedye'nin önerisiyle 1995 yılında faaliyete geçti.

Buna göre tek bir süperbilgisayar yerine, birçok ev bilgisayarı gücünün ortaklaşa kullanılması amaç edinildi. Veriler küçük dosyalar halinde sistemden çekiliyor ve işlenen veriler yeniden sisteme geri gönderiliyor. Bilgisayarınıza kuracağınız ufak bir programcıkla bu hedefe kilitlenmiş binlerce insana destek olabilirsiniz. Üstelik biglisayarınızın arka planında çalıştırmak ve sisteminizi yavaşlatmak istemiyorsanız sadece ekran koruyucu olarak ayarlayabilir, bilgisayarınızı kullanmadığınız anlarda devreye girmesini sağlayabilirsiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder